Boxer Aşkı

Buraya yazılacak

8 Eylül 2008 Pazartesi

KLASIK BOXER SEVDASI

Çocukluğumdan beri severim motorsikletleri. 70’lerdeki çocukluk günlerimde siyah beyaz tv de gördüğüm motorlara hep hayranlıkla bakmışımdır. Karaşimşeğin birde motorlusu çıkınca arkadaşlar uyuz olmuşlardı. Ama beni çok sevindirmişti o dizi.
İlkokulu bitirince babamın aldığı KAPTAN marka bisikleti de motor gibi kullanmışımdır. Arka tekeri kaydırmalar, ön maşaya yoğurt kabını kesip koyunca elde ettiğim sesi motora benzetmeler…

Çevremde hiç motorcu olmadı. Taaki 93 senesinin kışına kadar. O kış tanıştım Kemalle. O kara kış günü (sanırım ocak gibiydi) İzmir’ den Ankara ya motoru ile gelmişti. Saç-baş darmadağın, gözler kaymış, omuzlar çökük. Yol sallayıp atmıştı resmen. Beytepe kampüsünde ilk gördüğümde bi tuhaf olmuştum Kemalin R69S’ ini. Başka bi hava vardı bunda.

Zamanla Kemallerin öğrenci evinde motor merakımı gidermeye başladım. Batıkent te bir triplex de kalıyorlardı. Evin alt katında duruyordu motor. Onlara gittikçe motoru çalıştırır, sesini dinlerdik.

Kemal İzmirlidir. Bizim de yazlık Ayvalıkta. 3 ay okul tatili olunca rahatça görüşmeler başladı yaz aylarında.

İlk Kemallere gittiğimde gördüğüm diğer motorlar ve garaj ve atölyedeki ortamlar beni çok etkilemişti.
Babası Almanyadan amcası ile getirmişti ilk motorları. Babası inanılmaz derecede destekliyordu Kemali. Almanyadan devamlı parça gönderiyordu.
Bazı yazlar Kemalle motora atlayıp kendi çapımızda ufak turlar yapmıştık. Onun artçısı olarak gezmek keyifli idi. Altımızda bizden yaşça çok büyük motor larla töm töm töm gezmek çok keyif veriyordu.
Yıllar geçti, herkes hayat mücadelesine daldı. Ama kopmadık hep görüştük Kemalle. Boxer sevdamı hep destekledi. Yol gösterdi, fikirler verdi.
R65 imi alırken de en az kendisi motor almış kadar sevindi.
Bu yaz İzmire uğradığımda motorlarını artık bir binici olarak farklı gözle gözlemledim. Bol bol foto çekerek eski zamanlardaki foto eksikliğimi giderdim. Benim için efsane olan R69S’ e binerek gerçekten etkilenmekte haklı olduğumu görünce çok sevindim.


Sene 95-96 felan. Saçlar uzun, kilo felan yok.Filinta gibiymişiz Kemalle ... Bu gri motor Türkiyede çok bulunmayan R69S modeli.

1999... Bu beyaz frolayn ise R60/2.model yılı:1966 30bg

Motoru yükleyip gezmek güzel oluyordu

O dönemde dijital makina nerdeeeee. Elde kalan birkaç fotoğraf işte. Makinası para, tab ettirmesi para. Hele birde yamuk çıkmış resimleri düzeltme şansın yok.... hey gidi teknoloji fukarası olduğumuz günler...(mekan: Kuşadası)





Bizim klasik bmw yi gören almanların dibi düşerdi. Gerçekten birçoğu gelip resim çekiliyordu. O zaman anladım bu olay başka bişiy...
Yakın arkadaşım Birol kuşadasında polis ti, şimdi Ankarada. Bu motora binince
-la terminator gibi oldun wallaha hocu......
dememizden gazla onun gibi pozlar vermişti.

Geldik sene 2007 ye...Artık elde dijital makina. cüzdanda ehliyet. İyi kötü yol tecrübesi. Bir bakalım neymiş bu kemalin BMW leri dedik ve kendimizi izmirde buluverdik.

3 motor apartmanın hemen girişinde bizi karşılıyor. Kemalin durduğu kapı ise 1. atölyeye giriş sağlıyor. Motorlar soldan sağa: R69S-R69S-R60/2
Bu tek silindirli R25 ise, kapının arkasında kaldığı için göstermedi ilk başta kendisini. Ama kaçamadı objektiflerden...

Atölyeye girişte bizi bir karmaşa karşılıyor. 6 tane motor ve bir sürü motor parçası beni selamlıyor. Burası resmen bir cennet.Hepsini elden geldiğince kurcalamak, resimlemek istiyorum. Üst üste flash patlatıyorum.
İşte bir tane daha siyah R69S Model yılı:1962
Gene bir motor arka tarafımızda kalmış, kendini saklamıştı. Benden kaçamayan bu motor ise gene bir R69S ti.
Birde biz çekilelim resim...
Sonra atölyenin yan kısmına geçtik. Burada ayrı takılan cool bi eleman vardı. Bu yaramazın adı ise R90S ti. Benimlen yaşıt olan bu motor (1974) o zamanların bayaa bi hız makinası imiş. Halen sahip olduğu 67 BG ile 200 ün üstünü çok rahat görebilen bir makina. 0-100 ü 4 sn de çıkıyormuş. Önler çift disk frenli.Bmw normal olarak hep kullandığı BING karbüratörlerini bu motorda kullanmamış. İtalyan DELLORTO (38mm) kullanmış.

İbre sona çok rahat dayanıyormuş walla....

İşte DELLORTO lar...


Şimdi, alt kattaki atölyeye geçiyoruz.

Burasıda başka bi alem. Ağırlıklı olarak dağıtılmış motorlar ve parçalar mevcut.




Yılların birikimi önünde insanın elbette göğsü kabarıyor...

Tertemiz R65 ön ve arka cantı ve motor koruma demirleri.
Sanatsal da takılalım azıcık...

Geldik zurnanın zırt dedii yereeeee....
Yıllardır hayalimi süsleyen şu R69S' le ufak bir tur yapma isteğimi kırmadı elbette Kemal.
Önce motoru dışarı çıkardık...

Ayaktan marş olunca insanın biraz canı çıkıyor elbet. 1967 model olmasına rağmen fazla bekletmeden çalışıyor. Çalışınca duyulan sesi tarif edemem Yanı başımda bir helikopter homurdanıyor sanki...



Kemal, atla lan arkama...

Gelene gidene bakalım, bi tur atalım...

Şimdide eşim Tülayla bir tur..

Biletler yandııı. Motoru yerine sokuyoruz gönülsüzce. Ama damakta güzel bir tad ile...


Kısa vakite çok şey sığdırmaya çalışmanın yorgunluğu ile motor faslına son noktayı koyduk.
İleride bir tarihte birlikte yan yana yol almanın sözü ile kısa İzmir ziyaretmizi sonlandırıyoruz.

Bitti...